Not: Yeni Akit gazetesinin WEFA Genel Başkanı Musab Aydın ile yaptığı röportajın tam metnidir.
(Yeni Akit gazetesinin internet sitesinde okumak için tıklayın.)


WEFA İnsani Yardım Organizasyonu Genel Başkanı Musab Aydın, sitemize dünyanın dört bir yanında yaptıkları çalışmalar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kendiniz kısaca tanıtır mısınz?

1962 Eskişehir doğumluyum. Yirmibeş yıldır  insani yardım hizmetlerinin içerisindeyim. Daha önce uluslararası bir insani yardım kuruluşunun Almanya genel müdürlüğünü yürüttüm. Son 10 yıldır WEFA İnsani Yardım Organizasyonu’nun genel başkanlığını yapmaktayım.

WEFA niçin kuruldu?

İçerisinde yaşadığımız dünyada savaşlar, doğal afetler, açlık, yoksulluk ve dinmeyen krizlere şahid olmaktayız. Ve bunlara bağlı olarak da ortada kalan yetimler, dullar, eğitim ve sağlık sorunları var. Tüm bunlar toplumların yaşamında istenmeyen ama hiç beklemediğimiz, bir anda karşımıza çıkabilecek gerçeklerdir. Bizler bu gerçeklere gözlerimizi kapasak da, kulaklarımızı tıkasak da, dünyanin her yanında savaşlar, doğal afetler ya da açlık sebebiyle yüzbinlerce insan mağduriyet içerisinde olmaya devam etmektedir. Muhtaç ve mağdurların sesi olmak, o insanlara umut aşılamak ve onların selâmını Avrupa´ya getirmek üzere 2006 yılında WEFA´yı kurduk.

Amacınızı bize izah eder misiniz?

Dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun sıkıntıya düşmüş, felâkete uğramış, savaş veya doğal afet gibi sebeplerle mağdur olmuş, yaralanmış, sakatlanmış, aç ya da açıkta kalmış tüm insanlara gerekli insani yardımı ulaştırarak onların barınma, ısınma, giyinme, yeme ve içme, eğitim ve sağlık sorunlarını gidermek WEFA´nın temel amacıdır.

WEFA’nın misyonu nedir?

İnsan onuruna yakışır bir dünyada yaşamaya katkıda bulunmak için tüm varlığımızla çaba harcamak, mazlum ve mahrum coğrafyalara giderek, adı-sanı unutulmuşlara bir selâmın, bir umudun adı olmak, savaş veya doğal afetler neticesinde muhacir veya muhtaç olmuş yaşlı, kadın ve çocukların hayata ümitle bakışını kaybetmemesi için, onların ekmeği, çadırı, ilacı olmak, tüm mağdurların yaralarına merhem, fakirlerin sofralarına aş olmak, eğitim imkânından yoksun olan çocukların okulu, sınıfı, defter ve kitabı olmak, yetimlere baba şefkati taşımak ve onları topluma kazandırmak, veren el ile alan el arasında köprü olmak WEFA’nın misyonu olacaktır.

Kuruluşunuz herhangi bir yere bağlı mıdır?

WEFA, yalnız insani yardım amaçlı kurulmuş, toplum yararına çalışan dernek olarak tanınmış, bağımsız bir sivil toplum kuruluşudur.

Yardım projeleriniz nelerdir?

Savaş, açlık ve doğal afetler neticesinde mağdur kalanlara çadır, yatak, battaniye, gıda, giyim ve ilaç yardımlarımız acil yardım projelerimizdir. Daimi yardım projelerimize ise şu çalışmaları örnek gösterebiliriz: iftar paketi, zekât, fitre ve bayram elbisesi gibi projeleri kapsayan Ramazan Kampanyalarımız, Kurban Kampanyamız, yetimler, eğitim ve sağlık ile ilgili projelerimiz, içme suyu sıkıntısı çekilen bölgelerde su kuyuları açma, göz ameliyatları, muhtaçların kimseye ihtiyaç duymadan kendi geçimlerini sağlamaları için geliştirdiğimiz projeler.

Bangladeş’e gerçekleştirdiğimiz bir ziyarette gördük ki; o bölgede şiddetle temiz suya ihtiyaç var. Çok zor şartlarda yaşam mücadelesi veren o insanlar bir çok sağlık ve eğitim sorunlarının yanı sıra bir de günlük hayatta devamlı lazım olacak su problemine maruz kalmaları ve bir kaç kilometre yol katederek evlerine su getirmek zorunda olmaları insanlık adına üzüntü verici bir durum. Günde 12 saat çalışıp ta 2 Euro kazanılan bir yerde yaşayan insanların bir su kuyusu açtırmak için maddi imkan bulmaları oldukça zor. Malum, su hayattır. İçmede, yıkanmada, çamaşırda, temizlikte ve yemek yapmada su hayatiyet arzeder. Biz WEFA olarak o bölgelerde su kuyuları açıyoruz. Her gün kilometrelerce yol yürüyerek az miktarda su getirmek zorunda kalan ev kadınları bu eziyetten kurtuluyorlar ve bu süreyi evlerinde başka işlere ayırabiliyorlar. Avrupa‘daki hayırseverler kendi veya yakınlarının hayırlarına dünyanın başka bir ucundaki mağdur insanlar için su kuyusu açtırabiliyorlar. Kuyularına vermek istedikleri ismi su kuyusunun başına yaptırdığımız bir tabelaya yazdırıp, fotoğrafını da çekerek bağışçılarımıza posta ile gönderiyoruz. Şu an 16 ülkede küçük ve büyük su kuyuları açıyoruz

Aktüel olan ve oldukça da ilgi gören bir diğer projemiz ise göz ameliyatlarıdır. Yine WEFA olarak Sudan’a yaptığımız gezide müşahade ettik ki; orada yaşayan insanların bir çokları yetersiz beslenmeden, sağlık koşullarının yetersiz oluşu ve maddi imkansızlıklardan dolayı katarakt hastası oluyor ve hayatlarını böylece devam ettirmek zorunda kalıyorlar. Türkiye’de ve buralarda daha çok yaşlılarda görülen bu hastalık mesela Sudan gibi ülkelerde gençlerde hatta çocuklarda bile sıklıkla görülebiliyor. Biz bunları yerinde gördük. 65 Euro gibi küçük bir bağışla bir kişinin gözlerinin açılmasına, dünyayı görmesine vesile olabiliyorsunuz.

Mültecilere yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Mülteciler konusu üzerinde hassasiyetle durduğumuz meselelerin başında geliyor. Biz çalışmalarımıza tam olarak sıfır noktasından başladık. Bu konuda attığımız en somut adım kuşkusuz WEFA bünyesinde Mülteci Masası’nı kurmamızdı. Sınır bölgelerde bekleyişlerini sürdüren mültecilere kışlık giyecek, battaniye, hijyen paketi, sıcak yemek dağıtımlarımızı sürdürürken diğer yandan da onların bir umuda tutunup geldikleri Avrupa’da, gerçekleştirdiğimiz sosyal etkinliklerle onlara güzel bir perspektif sunmaya çalıştık. Makedonya, Hollanda, Belçika, Avusturya’da Ramazan ayında mültecilere yönelik iftar programları düzenledik. Yine Almanya’nın Köln şehrinde mültecilerin aileleri ile birlikte huzurlu ve samimi bir ortamda iftar yapabilmeleri için “Ramazan Çadırı” kurduk. Bunun dışında mültecilerin kaldığı yurtlara  düzenli olarak ziyaretler gerçekleştirdik ve Ramazan Bayramı öncesinde bir telefon şirketi ile ortaklaşa düzenlediğimiz kampanya çerçevesinde Berlin’in Steglitz- Zehlendorf ilçesinde bulunan sığınmacılara telefon kartı dağıttık. Yine Ramazan ve Kurban Bayramı’nda mülteci kardeşlerimizle bir aradaydık, kardeşlerimizle daha yakın irtibat kurabilmek için piknik, mangal, bowling gibi aktiviteler düzenledik ve genç mülteciler için futbol turnuvası organize ettik. Öte yandan hayırseverlerin desteğiyle alınan çadır brandalarını Türkiye’de barınan Suriyeli mültecilerin kullanımı için Kızılay’a ulaştırdık. Kış yardımı kapsamında mültecilere yönelik faaliyetlerimiz devam ediyor. Mültecilerin daha iyi yaşam koşullarına kavuşabilmelerinde sivil inisiyatiflerin çabaları elbette önemli; ancak bu sorunların aşılabilmesi için daha ziyade siyasi çözümler gerekli. Bunu belirtmekte fayda görüyorum.

Türkiye’de de yardım faaliyetlerinizi gerçekleştiriyor musunuz?

Avrupa’da bize bağışta bulunan hayırseverlerin büyük çoğunluğu Türkiye’den gelen insanlar. Bu yardımsever insanlar istiyorlar ki kendi ülkelerinde bulunan muhtaçlara da yardım ulaşsın. Bizler de Türkiye’ye gittiğimizde gerçekten muhtaç ve mağdurları tespit ediyoruz. Türkiye’deki doğal afetlerde acil yardımlar ulaştırıyoruz. Ramazan ve Kurban kampanyalarımızı orada da gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Türkiye’den de yetim kampanyamızdan istifade eden yetim çocuklarımız bulunmaktadır.

Uluslararası faaliyet yapan bir insani yardım kuruluşu olarak Avrupa’ya yönelik de projeleriniz var mı?

Bir yandan dünyanın en ücra köşelerine yardım götürürken, diğer yandan da içerisinde yaşadığımız toplumun problemlerine duyarlı olup lokal projeler  yapmak gerekiyor. Mesela Almanya’da özellikle Türk aileler arasında boşanma oranı son yıllarda çok arttı. Bu konuda bize bir yardım kuruluşu olduğumuz için başvurular oluyordu. WEFA Aile Okulu ismiyle bir proje başlattık. Projenin iki ayağı var; Aile Seminerleri adı altında sahasında uzman olanları davet ederek ailelerin katıldığı seminerler tertip ediyoruz. Ayrıca yüz yüze, mektup, telefon veya mail ile Aile Danışmanlığı hizmeti de veriyoruz. Yetim buluşması adı altında salon toplantıları organize ediyoruz.

Okullarda yardım bilincini artırmaya yönelik seminerler veriyor, hastane ve yaşlılar yurdu ziyaretlerinde bulunuyoruz. Cami, dernek gibi sivil toplum kuruluşlarının davetlerine icabet ederek sinevizyon gösterileri ve farklı sunumlarda bulunuyoruz.

Yardımları nasıl ulaştırıyorsunuz?

Önce hangi sahada, hangi ülkede, hangi projelere ihtiyaç olduğunu belirlemek için yardım yapılacak ülkelere bizzat gidiyor veya o bölgelerdeki partner organizasyonlarımızdan proje konsepti talep ediyoruz. Bunlar merkezimizde değerlendirildikten sonra hangi ülkeye hangi proje için yardım yapacağımızı bütçemize göre tespit ediyoruz. Kendimiz ve yardım yaptığımız ülkelerdeki partner organizasyonlarımız tarafından nihai bir proje raporu hazırlanıyor. Bu raporda, fotoğraf, video görüntüleri, hangi bölge ve şehirde kime ne kadar ve hangi yardım malzemesi nasıl dağıtılmış, tüm ayrıntılar bulunuyor.

Yardım yapanlar yaptıkları yardımların yerine ulaştığından nasıl emin olabilirler?

Üzerinde titizlikle durduğumuz konuların en başında hayırseverlerin yaptıkları yardımlardan emin olmalarını sağlamak gelmektedir. Bize  yardım yapanların bu emanetlerini en hızlı ve en güvenli bir şekilde yerine ulaştırmak ve daha sonra da bu çalışmaları ispat etmek bizim öncelikli prensiplerimizdendir.

Tüm bağışları makbuz karşılığında alıyoruz, bağışçımızın yıl sonunda vergisinden düşürebilmesi için yardım belgesi veriyoruz, istenildiği zaman büromuzdan yardım projeleri ile ilgili bilgi, fotoğraf, video görüntüsü elde edilebiliyor, bazı projelerimizde, mesela açtırılan su kuyusuna bağış yapanın ismi yazılıp, fotoğrafı çekilerek kendisine gönderiliyor, dileyen hayırseverler bazı yardım projelerimizi yerinde nasıl gerçekleştirdiğimizi görmek için bizimle birlikte yardım dağıtılan ülkelere gelebilme imkânına sahip olabiliyorlar.

Önümüzdeki günlerde gerçekleştirmeyi planladığınız projeleriniz nelerdir?  

Yetimler, su kuyuları ve göz ameliyatları projelerimiz devam edecek. Almanya ve Avrupa’nın farklı şehirlerinde salon toplantıları yapmayı planlıyoruz.  Bir de tabi, yapılanmamız ile ilgili hedeflerimiz var; Almanya´nın bazı şehirlerinde ve diğer Avrupa ülkelerinde temsilcilikler açmak istiyoruz. Ayrıca gönüllü yardımcılar ağımızı genişletmek, daha fazla insanımıza bu hayır çalışmalarını sevdirmek istiyoruz.

Son olarak iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

İnsanlarımızın hayır yapmanın önemini kavramalarını, hayır yapmayı sevmelerini ve muhtaçlara ellerini uzatmalarını arzu ediyorum. İnsanlığa hizmet noktasındaki bu çalışmalarımızı duyurmada bize yardımcı olduğunuz için de size ve gazetenize ayrıca teşekkür ediyorum.