İFTAR SOFRALARINDA BULUŞALIM

Kelime anlamı ile ”iftar”, oruçlu kimsenin vakti gelince usulüne uygun biçimde orucunu açması” manasına gelmektedir. Zamanla İslam toplumlarında kendine has geleneği oluşan iftar, bilhassa ramazan ayında farklı bir anlam kazanmaktadır.

“Oruç” ise Bakara sûresinin 185. ayetinde buyrulduğu üzere “sayılı günler”dir. Bu sayılı günler ise Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği ramazan ayıdır. Nitekim bu mübarek ay, bizlere Allah yolunda nefsimizle mücadele etmek ve iyiliklerimizi arttırmak üzere sunulmuş müstesna bir zaman dilimidir.

İslam’ın beş esasından biri olan oruç ibadeti, iftar vaktinde tüm ailenin bir sofra etrafında toplanarak oruç açma ve ramazanın bereketini ve feyzini paylaşma geleneğini de beraberinde getirmiştir.

RAMAZAN AYININ BİZLERE ÖĞRETTİKLERİ

“ŞÜKÜR”

İnsan, sahip olduğu nimetlerin varlığından çoğu zaman bihaber yaşıyor. Sahip olduğu nimetlerin varlığını ise ancak onlardan mahrum kaldığında anlayabiliyor. Oysa, 11 ayın sultanı Ramazan ile hem sahip olduğumuz nimetlerin değerini anlıyor hem de bu nimetlere sahip olmayan yoksulların hâlini daha iyi idrak edebiliyoruz.

Bu yüzden de Ramazan ayı bizlere en çok “şükretmeyi” öğretiyor. Bir tas yemeğin veya bir lokma ekmeğin ne değerli bir nimet olduğunu, en kolay elde ettiğimiz nimetlere dahi ulaşamayan insanların hâlini, israfın ne denli kötü olduğunu ve bencillik yerine empati duygusunu bizlere tüm gerçekliği ile gösteriyor.

“İBADETİN DEĞERİ”

Bizlere farz kılınan oruç, gün boyu aç kalmaktan ibaret değildir. Oruçlu iken, ibadet etmenin tadı başkadır. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de ve pek çok hadîs-i şerifte oruçlu iken yapılan ibadetlerin sayısız faziletinin bulunduğu bizlere bildirilmiştir.

“YAŞAMAK İÇİN YE”

Bu mübarek ayda yalnızca nefsi terbiye etmek değil, hayatta kalacak kadar yemeyi öğrenmemiz gerekir. Böylece sahip olduğumuz nimetlerin değerini öğrenir ve israftan kaçınırız. Allah’ın verdiği nimetleri ihtiyaç sahipleri ile de paylaşarak yoksulların iftar sofralarını da bereketlendirmiş oluruz.

Bu bir kazanç mevsimi ve bir sonraki Ramazan ayını görüp görebileceğimiz dahi belli değil. Bizler Ramazan ayına yaklaşırken onu en verimli şekilde geçirerek Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak için gayret etmeli ve bu kutsal ayı en verimli şekilde tamamlamalıyız.

İMSAK VAKTİ VE İFTAR SAATİ

Oruç tutmanın ne zaman başlayacağı ve iftar vakti ile orucun ne zaman açılacağı Kur’ân-ı Kerîm’de şu şekilde açıklanmıştır: “Şafağın aydınlığını gecenin karanlığından ayırt edinceye kadar yiyin ve için. Sonra da akşama kadar orucu tamamlayın.”(Bakara  sûresi; 2:187)

İmsak; oruca başlama vaktini ifade eder. Sabah ezanı da imsak vaktinde okunarak Ramazan ayında yemeyi ve içmeyi terk etmeye çağırır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından da, “Sahur yapınız. Şüphesiz sahurda bereket vardır.” buyrularak, imsak vaktinden önce sahura kalkarak oruç tutmaya hazırlanılmasını teşvik edilmiştir.

İftar vakti ise akşam namazının okunduğu vakte tekabül eder. Böylece güneşin batmasıyla orucun açılması gerekir.

RAMAZAN AYINDA İFTAR SOFRALARININ BEREKETİ

11 ayın sultanı Ramazan ayında kurulan iftar sofraları; yardımlaşma ve dayanışma duygusunu pekiştiren, insanları bir araya getirerek sevgi ve saygı bağının kuvvetlenmesine vesile olan sofralardır. Bir ay boyunca huzurla ifa edilen oruç ibadetinin bitimiyle de başlayan Ramazan Bayramı tüm Müslümanlar tarafından coşkuyla karşılanır. Bayram günleri toplumun her kesimi için birlik ve beraberliği sağlayan müstesna günlerdendir.

RAMAZAN DEMEK PAYLAŞMAK DEMEK

Ramazan ayı bir kez daha tüm zarafetiyle geliyor. Allah Teâlâ’nın, gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde teravihi nafile ibadet kıldığı bu mübarek ayda dinimiz bizlere yardımlaşma ve dayanışmayı da öğütlüyor.

Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de 

“Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.” (Tirmizî, Savm 82, 807) buyuruyor.

Oruçla gelen Ramazan telaşının belki de en güzel ve anlamlı olanı bu mübarek ayda ekmeğini yoksullarla paylaşmak ve yoksulun hâlinden anlamaktır. Her iftar sofrası güzel ve huzurludur. Paylaşılan iftar sofraları ise daha anlamlı daha huzurludur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) evinde iftar eden sahabelerine şöyle dua etmiştir: 

“Yanınızda hep oruçlular iftar etsin. Yemeğinizi iyi insanlar yesin. Melekler de size dua ve istiğfarda bulunsun.”(müsned, 3,138)

Rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan ve sayısız güzellikleri içinde barındıran “Ramazan” ayında WEFA, yine mazlum ve muhtaçların yüzünü güldürmeye devam edecek.

ONLİNE BAĞIŞ kısmından bağış yapabilmek için

TIKLAYINIZ.
TIKLAYINIZ.